ŞEREFLİ BEN
"ŞEREFLİ BEN" Kim o densiz, kim ölmekten bahseden? Sözleriniz çok ağır efendim, lütfen susun! O itilmiş biz olamayız, bir nedenden dünyadan göçen. Şerefli varlıklarız biz, yarattığı onun. Ama bekle! Ya yaşlılığım! Dirhem dirhem soyulan narin etim, Günden güne sönüyor gözümün feri. Hep bir yanımdan akıyor övgüye doyamadığım gençliğim. Evet, öyleyiz değil mi efendim? Ne bir melek, ne de bir peri. Günü gelince kurtlar tarafından kemirilen, İşe yaramaz, tiksinç, güzelliği artık dakika dakika soyulan bir beden Gömerek ret ettiği insanlığın, Ruhsuz, kokuşmuş bir et parçası ışıldatmadığı güneşin ve ayın. Yaşıyor muyum peki şu an? Bu da ne böyle? Bir tiksinçlik, bir koku var şimdi bende. Koklama sağımı solumu geri dur, Bu leş hiçte değil bedenimde. Bir kalleşlik hali, Bir kibirlilik, Bir gaflet, kokusu leşten hallice! Ölü daha iyi yaşayandan arınmış ise bu hislerinden kupkuru halinde bile. Eğer dediğim müşkülpesent hal üzerimizde ise, Kavgacı, düzenbaz, içten ...