Bir süredir ortalıklarda yokum bildiğin gibi. Bu kısa ama gerekli ayrılık günleri bana ne katıyor bilmiyorum. İçimdeki yangının ise söndüğünü söyleyemem. Oysa mesafelerin bu elem verici ateşi söndüreceğini düşünmüştüm; ne budalaca! Evet, yakınlığımızdan ve doğalarımızın aykırılığından kaynaklandığını düşündüğüm acı verici keder uzaklaşmakla çare bulmadı. Bir başka şehrin yağmurları ve rüzgarları da beni teskin edemiyor hayatım. Bu şey durmuyor bir türlü. Sebepsiz acılar çekerek yok ettiğim gençliğimi, şimdi de sana hibe ettiğim gerçeği beni pek fazla yormuyor. Nefes alırken zorlanmak, yaşımdan önce saçlarımın beyazlaması, erkenden seğiren gözler, otobüs duraklarında bile içimi basan hüzün.... Senin hatıralarının dokunduğu mekanlar, duygulardan kaçmakta bir işe yaramıyor. Nede olsa bu ortak gökyüzündeki güneşe ve aya da beraber baktık. Onlardan kaçmak ne mümkün! Beraberken tenimizi okşayıp geçen rüzgarlar; bu kederli dünyayı dönüp dolaşıp her yeni günde tekrar yüzüme vuruyor; hiss...
Ne denli bir ızdıraptır bu vakitte,şu saat. İnsanı alır götürür en dibe. Dur dersin durmaz yakandan tutup sürükler peşinde, yetti dersin felaketinmiş gibi düşer üstüne. Bu gecelerde yaşamakta ölmekte zor. Yolunu gösterir ama yürümene izin vermez, sağlam kalmanı yeğler ama sırtına hançer saplar. Ağlarsın gül diye düşler verir, gülersin ah ettirir. Ol da demez,öl de... Dert verir dermanı saklar,gitmek istersin ayağına taş bağlar. Bundandır geceyi sevmemem.. Zehir içtim ölmemde,öldürmemde. Bitsin diye beklerim.
YanıtlaSil